6 Kasım 2012 Salı

Şecere - unutkanlığa güzelleme


Gittiğim her yere bir iz bırakma olayını yanlış anlamışım sanırım. Geçen gün şöyle bi düşündüm orda burda unuttuklarımı da, liste bir insanı rahatlıkla donatacak kadar kalabalık. Dalgınlık, unutkanlık, aklı bir karış havadalık, dikkatsizlik... Hepsini yeteri kadar işittim ama pişman değilim, yine olsa yine yaparım..

Unuttuklarımı unutmayayım diye buraya yazayım dedim, çünkü unutmayın, unutulanlar unutanları unutmak isteseler de öehh... Ahanda liste:

Silivri otobüsünde hırka, Playa del Carmen'de mp3 player, Manila'da ispanyolca ders notları, Rio'da kulak tıkacı kutusu, İzmitin minibüslerinde muhtelif eldiven ve bere kombinasyonları, Sao Paola'da en sevdiğim şalım, Tekirdağ otobüslerinde şemsiye ve hırka, Sevilla'da şemsiye, Dudullu minibüsünde padişah-sultan temalı kostümlü fotoğraf, Frankfurt'ta bere, Guatemala City'de mini usb port bağlantı kablosu, otogar servisinde bir kutu saray helvası, yurt odasında kot etek...

Bunlar tabi unuttuklarımı hatırladıklarım.

Yazarken dinlediğim şarkı, belki alakalıdır:

Avishai Cohen - The Remembering

not: İstanbul'a döndüm geçen perşembe itibariyle, hala bir yığın mallık mevcut bünyede. "Ali ata bak"tan hallice cümle kurabildiğim vakit yazıcam esas olan bitenleri. Ve de olmayanları...