22 Ekim 2012 Pazartesi

Guatemala sorun sende değil, bende(yersen)

...sonra işte haftasonu 5-6 saat otobüs yolculuğu çekmeye üşendim. Zaten bayramda binlerce km ötede çalışacak olmak epey moralimi bozmuştu, yeni yer görmek fotoğraf çekmek falan bir an için zorlama geldi, üzerimdeki giysiydi ve giysinin hakkını vermek için ona göre hareket etmem gerekiyor gibiydi.

Evet bu haftasonunu stressiz ve tembel bir şekilde geçirmeye karar verdim. Şehirde yapılabilicek olan birkaç şeyden biri olan hayvanat bahçesini ve müzeyi gezmeye karar verdim. Hava çok güzel, tam öğle vakti,  çoluğunu çocuğunu kapan düşmüş hayvanat bahçesi yoluna, kulağımda müzik, üstgeçitten geçiyorum. Daha ne isterim derken iki kişi önümü kesti, çekiştirmeye başladılar. "solo telefono, solo telefono" diyorlardı bi taraftan. İdrak etmek biraz zaman aldı, no no diyip, önüme bakıp devam etmek gibi bir şansım olmadığını anladığımda, -ve cüzdanımla ilgilenmediklerini- telefonu üst geçitten aşağı attım ve peşinden koştular.

Arkalarından ruh gibi ben de dolandım, az önce olanların gerçekliğine inanamayarak. 5-10m ötemde bi sürü insan vardı. Neden çığlık atmadım dedim? Ya da neden koşmaya çalışmadım? Neden telefonu caddesinin ortasına fırlatmadım?

En çok ne ağır geldi bilmiyorum. Giden fotoğraflar mı, iphone un kendisi mi yoksa saldırıya uğramış ve boyun eğmiş olmanın gurur kırıcılığı mı...Bu konuda tecrübesizmişim, onu anladım. Onca aksiyon filmini izlemek hiçbir işe yaramıyormuş meğer. Niye kız çocukları evcilik oyanarak ya da ip atlayarak büyür? Sokakta azıcık kavga etmeyi niye öğrenmemişim?

Güzel yerler gördüm aslında burda. Maya piramitleri, gölün etrafındaki minik Maya köyleri ve koloni dönemi mimarisinin başyapıtı Antigua'yı. Ama her seferinde garip bir yabancılıkla. Yabancı olma hissini çok severim aslında, ama buradaki farklıydı. Meksika ya da Brezilya'da, orada yaşayan bir yabancı gibiydim, ama oradaydım, oralıydım. Burada ise, yaşamayan sadece fiziksel olarak varolan biriydim, bir an önce gitmesi gereken.

Restini gördüm Guatemala, benden pas. Geri döneceğim güne kadar eksilen takvim yaprağı dışında bir şey ifade etmiyorsun bana.

not: Her şeyin, en kötü şeyin bile bir iyi yanı vardır (ya da olmalıdır) fikrinden yola çıkarak, evde kapalı kalma  durumunu lehime çevirmeye çalıştım, uzun süredir aklımda olan gezi/fotoğraf yazısı sitesini kurdum sonunda.