25 Ekim 2011 Salı

İstiyorum ki boyle ayni avatar filmindeki gibi usb cikisimiz olsa, sadece otla bocekle degil de sanal aleme de baglamsak. Yazmak istediklerimi yazmasam da dusunsem ve aktarilsa. Ciplak ayakla toprakta yurume etksi yaratirmis gibi geliyor.


- Posted using BlogPress from my iPhone

15 Ekim 2011 Cumartesi

Çekirdek sorunsalı

Aklıma gelir bazen, dinlediğim bu şarkıyı daha önce burda benden başka dinleyen olmuş mudur diye. Ümraniye'de minibüste Brand New diye pek bilinmeyen bir grubu dinlerken mesela aklıma gelirdi. Hadi Ümraniye çok kalabalık, çekirdek kabuğu* teoremime göre birileri elbet olmuştur.

Şimdi de Meksika'nın Toluca şehrinin sokaklarını arşınlarken aklıma geliyor, Erkan Oğur'un Ey Zahit Şaraba Eyle İhtiramını dinlerken geliyor aynı şey aklıma. Kaç kişi dinliyordur seviyordur Erkan Oğuru, bu sevenlerin kaçı Meksika'ya gelmiştir ve kaçının mp3 çalarında bu türkü vardır da markete giderken dinlemiştir diye düşünüyorum.

Hadi onu geçtim de, Toluca şehrinin Metepec kazasında, gecenin 1'inde başka kim Seni Ben Unutmak İstemedim ki dinleyip sesli sesli söylemiştir ki...

*Çekirdek kabuğu teoremi: Ne kadar dikkat etsem de -ki çok etttim- ne zeman çekirdek yesem, mutlaka gazete kağıdının ya da çöpün dışına iila ki, mutlak ve mutlak bazı çekirdek kabukları hep dişarı taşar. Bu da Gauss eğrisinin y eksenine yakın olduğu, görece olarak çok küçük alana tekabül eder ama örnek sayısı yeteri kadar fazlaysa, eğrinin o bölümüne mutlaka bazı örnekler denk düşer. Nam-ı diğer gazete kağıdı dışına taşan çekirdekler.





Evet ne diyordum. Seni unutsaydım bekler miydim hiç. Bin derdime bin dert ekler miydim hiç... Eklemezdim tabi manyak mıyım, demek ki unutmamışım.


--> Has be has Meksika kaktüsü, heykel neyin fotoğrafındansa bu kaktüs daha samimi geldi.